Simsiyah Karanlıktan Bembeyaz Aydınlığa
Mutluluktan hala bulutların üstünde geziniyor gibiyiz. Bu bir rüya olmalı! Eğer bu bir rüya ise n’olur uyanmayalım Allah’ım! Şampiyonluğun şokundan çıkamadık.
Şampiyonluğun üzerinden saatler ve günler geçtikçe şampiyonluğun değeri daha da iyi anlaşılacak. Bu şampiyonluk Soma futbol tarihinin en değerli şampiyonluklarından biri. Nasıl en değerli şampiyonluklardan biri olmasın ki? Yokluk içinde, varlığın yaşanması deyiminin cuk oturduğu bir sezon yaşadık.
Kömür kentimiz en son 2.Lig’te 1998-1999 sezonun da rahmetli Tevfik Lav hocamızın yönetiminde oynadı, maddi yetersizliklerden dolayı grubu son sırada bitirerek 3.Lig’e düştü. Yani tam 22 yıl sonra şehir olarak “merhaba 2.Lig dedik”, 22 yıl sonra kömürün çocukları tekrar geldi 2.Lig denen yere!
Şampiyon olacağımızı biliyorduk. Siyasilerimize, yönetimimize, hocamıza, teknik ekibimize, futbolcularımıza, kulüp çalışanlarımıza, emektar taraftarımıza, kömür kokulu şehrimize hep güveniyorduk. Sezon boyunca şampiyonluğun kaçacağını bir kez bile düşünmemiştik bile. “Biz şampiyon olacağız” mottosunu taraftarlar olarak hep koruduk, şehire aşıladık, Allah’ta şu mübarek günlerde bizleri yanıltmadı ve sezonun bitime 1 hafta kala biz şampiyon olduk!
Daha erken belki filmi kopartabilirdik ama olsun böylesi daha güzel oldu. 22 yıl sonra gelen bu şampiyonluk tesadüf değildir. Zaten inancımıza göre hayatta tesadüf diye bir kavramda yoktur.
Bu şampiyonluk planlamanın, çok çalışmanın, adeta rızkını sokak kedisi gibi aramanın bir ürünüdür. Şampiyonluk geçen sene avuçlarımızın içinden kaçtı evet üzüldük ama yıkılmadık. Grubumuzda neredeyse bütün takımlar sezon başında, sezon ortasında hocalarını, teknik heyetini değiştirirken biz değiştirmedik, istikrarımızı koruduk. Futbolda başarıyı tetikleyen ana unsurlardan biri de istikrardır. Tıpkı Sır Alex Ferguson’lu Manchester United gibi ya da Arsene Wenger’li Arsenal ya da Pep Guardiola’lı Barcelona gibi.
İstikrar futbol kitabının giriş kısmıdır. Biz de Somaspor olarak futbol kitabının giriş kısmını iyi okumakla kalmadık, bizatihi gerçek hayatta uyguladık. İstikrarı sadece teknik heyet bazında yakalamadık, hem yönetimsel bazda, hem de sahaya sürdüğümüz 11 bazında yakalayan ender kulüplerden biri olduk.
Futbol denen bu güzel oyunu saha içinde ve saha dışında hakkıyla yerine getiren kulüplerden biriyiz. Geçen sezon Pazarspor’la oynadığımız final sonrası takımdan gidenler oldu. Golcü Mehmet Uysal, kaptan sağ bek Üzeyir Ergün gibi önemli isimler takımdan ayrıldı. Ayrılışlarına üzüldük ama akademi mezunu İmparator Burhanettin Basatemur hocamız hemen yerlerini doldurmasını bildi. Kısmen ana iskelet korundu, üstüne genç, başarıya aç, isimsiz oyuncular alındı. Belki de 3.Lig grupları arasında, en iyi defans hücumdur felsefesiyle bilhassa orta sahada “Gegenpress” anlayışını en iyi yansıtan takımlardan biriydik.
Dev bütçeyle yola çıkmış Erok’u ligin ikinci yarısında 4-2’lik skorlara, Atatürk Stadyumu’nun çimlerine adeta gömerek yenişimiz “Gegenpress” anlayışımızın ve topla toplu bir şekilde zevk alarak oynayışımızın simge maçlarından biridir. İstediğiniz kadar dev bütçelerle yola çıkın, futbol kitabının kurallarını doğru bir şekilde hayata geçirmezseniz başarılı olmazsınız! Ünlü futbol insanı filozof Cruyff’un da dediği gibi, “ben içi para dolu çantanın gol attığını hiç görmedim!!” Hayat işte böyledir bir çok doğruyu bir araya getirirseniz, oradan yanlışın çıkması zordur. Ortadoğu coğrafyası olarak ve ülke olarak pekte planlı yaşayan bir ülke olmasak ta, Somaspor bu doğru planlamayı hayata geçirerek kendisini bir üst lige taşımış oldu.
Bir dönem 3.Lig’de Soma Sotesspor’da oynamış Butro lakaplı İmparator Burhanettin Basatemur hocamızın büyüklerimizden duyduğumuz kadar futbolculuk kariyeri pek parlak değilmiş, olsun ne fark eder ki? Mourinho, Gasperini, Nagelsman, Şenol Güneş ya da Fatih Terim’in de futbolculuk kariyerleri pek parlak değildi… Evet hocamızı saydığım bu isimlerle kıyaslıyorum. Hocamızın da futbolculuk kariyeri pek parlak olmamasına rağmen, antrenörlük kariyerini zirveye taşımasının ilk adımını bu dev şampiyonlukla birlikte atmış oldu. Umarım hocamız uzun yıllar şehrimizde çalışma fırsatı bulur. Umarım hocamız da kömür kokulu şehrimizin, Sir Alex Ferguson’u olur.
Futbol bir ekip işidir. Tek bir isim sizi sadece bir noktaya kadar götürebilir, günlük bazı problemlere çözüm bulur. Messi her sene Şampiyonlar Ligi Kupası’nı tek başına kaldırmıyor en nihayetinde. Futbol takım oyunudur. Farklı bileşenlerin bir araya gelmesidir. Başkanımız Mustafa Aydın kimsenin giymek istemediği ateşten gömlek diye tabir edilen başkanlık görevini kabul etmesi, As Başkanımız Cem Doğan ağabeyimizin bu kulübü hiçbir zaman için yalnız bırakmaması ayrıca koskoca Ticaret Odası Başkanı olarak şu zor dönemde Amigo Murat abimiz ve Marko Suat abimizle kapı kapı dolaşarak “bayrak as” kampanyamıza destek vermesi sezon boyunca yaşanılan bu olaylar işte şampiyonluğu belirledi.
Genel kaptanımız Apo Dayımız’ın (Abdullah Karış) maddi imkansızlıkları zirvede yaşadığımız dönemler de cansiperane çırpınışlarına şahidiz. Geceli gündüzlü telefonu ne zaman kendisine kaldırsak her zaman açışına, lügatinde “yok, hayır” diye bir kelimesinin olmayışına bizler şahidiz. Bu tarihi şampiyonlukla birlikte, Apo Dayımız’da selefi İsmail Yamak ağabeyimiz gibi adını altın harflerle Soma futbol tarihine yazdırmıştır.
Yardımcı antrenörlerimizden Mahir Çeneli hocamız da karakterli duruşuyla şampiyonluğumuzda pay sahibidir. Soma’nın çocuğu, namını “şeytan” olarak Ege çukuruna duyurmuş, yılların getirdiği derin futbol bilgisini ağabey edasıyla genç oyuncularımıza aktararak Şeytan Mustafa hocamız da Soma futbol tarihinin efsaneleri arasına adını yazdırmıştır.
Biz bu sene paraya oynamadık, şekle ihtiyacımızda yok! Aşçılarımız, malzemecilerimiz, masörümüzün de şampiyonluktaki payları yadsınamaz. Başta büyük kaptanımız Nurettin Çağlar olmak üzere, tüm futbolcularımız şampiyonluğun saha içindeki baş aktörleri onları tek tek anlatmaya, konuşmaya önümüzdeki yazılarımızda devam edeceğiz…
40 yaşına basamak dayamış, tüm dedikodulara rağmen Amigo Murat’ın ayak parmakları çatlarcasına menfaatsiz, çocukça Somaspor için kendini feda etmesine şahidiz!
Yine 40 yaşına basamak dayamış mazlumun abisi, aynı zamanda yöneticimiz Marko Suat abimizin ilk günkü aşkla düşmana karşı kılıç çekişine şahidiz! Milletvekilimiz Mehmet Ali Özkan beyfendinin, Belediye Başkanımız Ali Tulup ve Ak Parti İlçe başkanı Erol Saygılı’nın yıllardır bu takıma duydukları derin tutkuya şahidiz! MHP İlçe Başkanı Adem Yıldırım’a, CHP İlçe Başkanı Levent Elbinsoy’un desteklerine şahidiz.
Sosyal medyadan başlattığımız profil değiştir kampanyamıza ilk desteği veren şehrimizin genç, dinamik mülk-i amiri Fatih Akkaya beyfendinin verdiği desteklerin ve aldığı risklerin şahidiyiz!
Yine dünyanın dört bir yanındaki yüzbinleri aşan Somaspor sevdalılarına canlı yayınlarla şampiyonluğa ortak eden benimde naçizane editörlüğünü yaptığım Siyah İnciler sayfasına ve Siyah İnciler Taraftar Grubunun bütün fertlerinin emeklerine, mücadelesine şahidiz!
Siyah İnciler olarak Soma’nın NTV Spor’u yakıştırmasını yaptığımız, bizlere köşe vererek Somaspor sevdamızı özgürce haykırmamızı sağlayan, seneler boyunca karşılıksız Somasporumuzu evlerimize taşıyan Soma’da Spor sayfasının ve Soma’da Spor sayfasının kurucusu eski efsanelerimizden Cevdet Yıldırım hocamızın emeklerine şahidiz!
Sokağa çıkma yasağına rağmen neredeyse son 2 ay boyunca kendini ve şehri esir alan Siyah İnciler Goodfellas tayfanın onurlu mücadelesine şahidiz!
Yine yasaklara rağmen seni sevmek bana yasak değil ki felsefesiyle katlı otoparka çıkarma yapan asil, büyük Soma halkının aşkına şahidiz! Genç Siyah İnciler’in yüreklerini kor eden, ateşine şahidiz! Dünyanın her yerinden Somasporumuzun şampiyonluğu için dua eden, düzenlenen canlı yayınlarda parası olmayıp kuzusunu, höşmelimini, salçalı ekmeğini paylaşan Anadolu yürekli bütün sevdalılarımızın fedakarlığına şahidiz.
Şampiyon olduğumuz gece çok karışık duygular içerisindeydim. Oturduğum yerde çöktüm kaldım. Çocuk gözümle dönemin tribün liderlerinden babam Mustafa Karadağ ile şahit olduğum 2.Lig’te rüzgar estirdiğimiz yıllara gitti kafam. Amigo Ahmet abili yılları düşündüm. Ahmet abinin mezarının başına gidip, “hadi kalk ağabey şampiyon Somaspor!” şeklinde haykırmayı istedim. Sen benim çocukluk sevdamsın Somaspor, sen benim için tıpkı Cervantes’in meşhur romanı “Don Kişot”da ki, “Sancho Panza” karakteri gibi devlere meydan okuyan mütevazi ama cesur savaşçı gibisin… Şampiyon olduğumuz gün devre arasında stad hoparlörlerinden de çalan Müslüm Baba’nın, “Seni Yazdım” parçasının sözleriyle yazıma son vermek istiyorum. Galiba Somasporumuza duyduğumuz butik ama onurlu, mütevazi ama cesur aşkımızın tam tefsiri olacak,