Yazık O Gözyaşlarına Yazık
Sevinmesini de bilmiyoruz üzülmesini de…
Baksanıza; kocaman adam da ağlıyor, küçücük çocuk da…
Neden ağlıyorlar dersiniz?
Yenilen yahut kaçırılan bir gole…
Söylemeyelim, söylemeyelim diyoruz ancak ağzı kapalı tutabilmek ne mümkün; anneleri-babaları-eşleri ölse belki böylesine içten ağlamazlar…
Ama futbol topu bir şekilde ağlatıyor ahaliyi…
Tabii ki iddialı olmak yeşil sahaların olmazsa olmazıdır…
Hırs-tutku-adanmışlık-yenilgiyi kabullenmeme elzemdir bitiş düdüğü çalana değin…
Neylersiniz müsabaka sonrası yenenin tebrik edilmesi gereken zamandır…
Adamlığın zirvesidir “mağlubiyeti olgunlukla karşılamak-zerafeti her daim muhafaza edebilmek.”
Büyüklere bir türlü anlatamıyoruz yenilgiyi olgunlukla kabullenmenin gerekliliğini, yararlarını, faziletini…
Küçüklere izah içinse şansımız var…
Onlara hâlâ güzel insanları örnek model almasını tavsiye edebiliriz…
Kim bilir bakarsınız içlerinden kulak verenler çıkar…
“Göz yaşları kıymetlidir, heba edilmemelidir, döküldüğüne değmelidir.”
Fatih URAZ