Taraftar Köşesi: Nisanlar Bizimdir!
Kelamımıza başlamadan önce eski futbolcumuz “Boris” lakaplı Bora Bilgener ağabeyimizin vefat haberiyle şok olduk. O şampiyonluk kupası denilen şeyi alabilmek için bir sebebimiz daha olmuş oldu. Şampiyonluk hayaliyle yanıp tutuşarak, Somasporumuza karınca kararınca emeği geçen, aramızdan vakitsiz göçen herkese Allah’tan rahmet diliyoruz…
Siyah İnciler resmi Facebook sayfasından yaptığımız canlı yayınlarda da belirtmiştik. Son haftalara girildiğinde en çok korktuğumuz maç aslında Şile maçıydı, oradaki tuzağı da hocamızın ve oyuncularımızın müthiş özverileriyle geçerek bangır bangır “BİZ ŞAMPİYON OLACAĞIZ!” diyerek dost düşman bütün aleme mutlu sona yaklaştığımızı deklare etmiştik.
Dediğimiz gibi oldu, oluyor. Can çekişen Cizre karşısında, rakibimiz Erok iki puan bıraktı ve yine dediğimiz gibi oldu Somasporumuz Büyükşehir Mersin maçından buyana gösterdiği çıkış trendini Altındağ önünde de devam ettirdi.
Şu kutsal ayda alemlerin Rabbine ne kadar şükretsek azdır. Maçı konuşalım. İdeal on birimizden bir kişi eksik sahaya çıktık. Sağ olsun futbolcularımız sezon başından beri bütün eksiklikleri kapattığı gibi bu maçta da şampiyonluğa kenetlenmiş müthiş hırslarıyla sahadaydı ortada eksik falan da kalmamıştı.
İlk yarı her iki takımda tutuktu. Ama şunu biliyor ve söylüyorduk, “biz ne olursa olsun yeneriz, bu maçı alırız” öyle de oldu belki rahat bir üç puan olmadı ama sonuçta tabela da kazanan taraf bizdik!
Son haftalara girildiğinde kazanmak her zaman önemlidir. Şampiyonluk stresiyle ancak büyük takımlar baş edebilir. Soma Linyitspor döneminden beri tevarüs eden şampiyonluk payesi bizi her zaman büyük takım yapar. Sahaya çıktık büyük takımlar ne yaptıysa, biz de Linyit ruhuyla onu yaptık. Hocamız, elindeki hamle imkanları kısıtlı olmasına rağmen sezon başından bu yana elindekilerin en iyisini yeşil zemine yansıtmaya çalıştı, takımımızın başarısının sırlarından biri de bu olsa gerek.
Yüksek bütçeli rakiplerimize göre belki elimizde yağ yok, şeker yok, un yok ama ortada şampiyonluğa inanmış, oyuna kim girerse girsin aynı hedefe kilitlenmiş onurlu, şerefli bir oyuncu grubu var.
Devre arasında kurt hocamızdan müdahale geldi. Son haftaların çıkışta olan kurtarıcısı Kadir Yurttadur‘u sahaya sürdü. Şile deplasmanında da öne geçtiğimiz, kritik üçüncü golü atan Kadir yine Allah’a şükürler olsun ki Altındağ’ı da es geçmedi tek attığımız galibiyet golüne imzasını çaktı!
Şampiyonluğu işte böyle küçük detaylar belirler…
Galibiyet golümüzün hazırlayıcısı defansın bel kemiklerinden biri olan Onur Ulaş‘ı da anmadan geçmek gole ve oyuncuya bence saygısızlık olur. Sen Pique, Ramos musun be Onur? O çalımlar da neyin nesi kardeşim! Onur’un büyük bir zerafetle, ince işçilikle kendi yarı alanımızdan taşıdığı topu Kadir tamamladı şampiyonluk yolunda böylelikle bir engeli daha aşmış olduk!
İlk yarı ve ikinci yarıda hakemin çalabileceği penaltı pozisyonlarını da konuşabiliriz belki ama büyük takımların şanındandır hakemleri ve hatta yayıncı kuruluşu da yeneceksin! Sezon başından beri dediğimiz gibi biz bütün engellemelere rağmen şampiyon olacağız!
Ligde son haftalara girildiğinde şampiyonu hesaplama meşhurdur, açın kalemi kağıtları şampiyonluğumuzu hesaplayacağız desek te bu söylemimize sakın inanmayın. Çünkü ortada kalem kağıt hesaplamasına gerek duymayacak pozisyonda takımımız var.
Play-off umutları pek olmayan fakat kendi evinde her zaman zor takım olan Osmaniyespor‘u yendiğimiz takdirde bu hasreti dindireceğiz. Kendi göbek bağını kendin kesiyor olmak yine büyük takımların şanındandır! Bir askerin doğacak şafağı beklediği gibi, bir ananın doğacak çocuğunu beklediği gibi biz de şehir olarak bu şampiyonluğu bekliyoruz. Dile kolay yaklaşık 20 yıl aradan sonra gelecek bir lig, bu 2.lig…
Kalan üç, şafak bir, fark yedi! Ortada sadece resmiyete dökülmesi gereken matematiksel bir istatistik var.
Yazımızın başlığına dönecek olursak, Nisan ayı bu şehrin zafer ayı adeta. Bahadır Özgen önderliğinde bu ayda süper amatörden BAL’a çıkmıştık, yine bu ayda Mustafa Bahadır önderliğinde de bizi yıllarca uğraştıran BAL bataklığından kurtularak 3. Lig’e adımızı yazdırmıştık.
Şimdi sıra Burhanettin Basatemur hocamız ve talebelerinde.
Takımımızı hafta içi olmasına rağmen 90 dakika otoparkta yılmadan destekleyen, ses tellerini dumanlı kentin isli gökyüzünde bırakan Siyah İnciler‘i de tebrik etmek gerek. İnanmış bir şehir topluluğu madenci heykeline şampiyonluk kupasını getiriyor. İnatçı bir taraftar grubuna sahibiz bu en büyük artılarımızdan biri. Aldığımız bilgilere göre, her platformda kendini aynı zamanda Somaspor taraftarı olarak tanımlayan Ak Parti İlçe Başkanı Sayın Erol Saygılı, Amigomuz Murat İnce ve yöneticimiz Marko Suat önderliğinde Osmaniye’ye uçak biletleri alındı Siyah İnciler Osmaniye’ye şampiyonluk çıkartması yapıyor… Başlatılan “bayrak as” kampanyasıyla birlikte siyah beyaz renklerle, adeta gelin gibi süslenen, her tarafı kömür kokan şehrimin sokaklarında ve caddelerinde şampiyonluk kupasıyla geçişimizi hayal ediyorum. Bu kez sokakları kömür lavından değil, meşale ateşinden yanacak olan şehrimizi düşlüyorum da… Keşke mezarlarından kaldırabilsek ve Somaspor emekçileri olan rahmetli Amigo Ahmet abimize, Hayri İnanöz abimize, Boris abimize, 301 maden şehidimize, Melih Vardar kardeşimize seslenebilsek…
“Bakın! İşte gördünüz mü? Şampiyon Somaspor!” diyebilsek…
Şampiyonluk kupasıyla geçmişimizi bir çay içimlik zaman diliminde onlara anlatabilsek… 20 yıllık bir hayal şimdi gerçek oluyor… Şair şiiriyle yıllar öncesinden adeta kömürün çocuklarını sesleniyor,
AKIN VAR
GÜNEŞE AKIN
GÜNEŞİ ZAPTEDECEĞİZ
GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN!