Futbolda Geldiğimiz Nokta!
Sezon başladı.. Süper lig sezonu tutkuyla heyecanla beklediğimiz futbol ama o beklentileri karşılayan sonuçta özlediğimiz futbol her geçen oyun bakımından beklenen seviyenin altında kalıyor… .
.
Takımlar sezona yine flaş transferler yaparak kamuoyu oluşturup her zaman ki gibi medya algıları ile şampiyon belirlemeye çalışıyor oysa direk kişisel transfer üzerinden o takım iyi bu takım iyi diyerek bakılıyor takım bütünlüğü takım oyunu sistem taktik oyun bütünlüğü olarak bakılmıyor gelen transferler sadece günü kurtarma adına yapıldığı o kadar net görülürken herkes bir yerlere şirin görünme adına TV’lerde yorumlarını takım amigosu gibi taraflı yorumluyor…
Futbolumuzun oyun bakımından Avrupa seviyesinden gittikçe uzaklaştığı ve çağdaş futbolda mevkilerin artık sadece kâğıt üstünde olup her mevki yi oynayabilen futbolculardan kurulu oyuna döndüğü maalesef görülemediği gibi kolektif hızlı şekilde sonuca giden futbola çevrildiği, ama bizde sadece hakemlere baskı yaparak maç kazanmaktan ibaret bir duruma geldi…
Herkes kazanınca her takımın TV’lerde yorumcuları olup hemen algı yöntemiyle takımının güzellemesini yaparak yerlerde sürünen futbolumuzu hakemleri ne duruma düşürdüğümüzü göremeyip nasıl kazanırsan kazan durumu oluştuğunu görmüyoruz.
Genç oyuncuların oynayıp ta hata yaptığında nasıl üzerine gidiliyor şaşkınlıkla görüyoruz adam topu eline alsa karpuz sanacak ama yorumlarda genç oyuncu hata yapınca bu futbolcuyla olmaz derken futbolun temel kuralı genç oyuncunun oynatmıyoruz yetiştiremiyoruz dan dem vurur. Gülüyoruz tabii..
Futbolu ülkemizde amigoların yorumladığı sadece kazanmaktan ibaret olup iyi oynayan takımlar algı yapılarak görülmediği hatta yok sayıldığı her şey renge göre yorumlandığı artık bu durumun futbol seyircisini azalttığı görülse de çözüm bulunamaz noktaya gelerek bizlerinde bu durumlara ayak uydurarak daha dip yaptığını göremiyoruz, seyir zevkinin dışında ”şampiyon ol da ne olursa olsun” durumu takımların Avrupa da başarıları maalesef geçmişte ”şöyle başarılıydık böyle elemiştik” demelere kalıyor… Sağlıklı günlere. Doğan Gülşen (tüm yazılarına göz at)
